hesap hatasından kopmuş bir fırtınasın
fiyakalı bir çakı gibi
dört dönüyor elinde acemilik
dar geldin bu şehirde sokaklara
hayalinde birer cesaret madalyası yakıştırıyorsun
hırsızdın, öncelikle buzdolabını karıştıran
bu defa, çalabilirsin kapıyı
rüyaları üzerine damlatmadan uyanıyorsun ya
basit bir hevesi her yanına bulaştırmasan olmaz...
bunca sabahı,
bak bir oturuşta yaşadın.
ne vardır bir eskicinin arabasında
ya anılarına iliştirilmiş bu gülücük?
senin, özel bir tarifle içinde ısıttıklarından...
kocaman ‘taklitler gerçeğini yaşatır’ tabelasıyla
Sultanahmet köftecisi Selim Usta’da yiyorsun yemeğini
yazamadığından şikayetçi bir öykücü için
işe yarar bir şey bulamasan da...
oturup ciddi ciddi konular düşünüyorsun
sendin
kapıyı çalıp bir türlü kaçamayan o yaramaz çocuk
çalıntı dizeleri
gizlice sokmaya devam edeceksin oyunlara
hastaları teselli etmekten yorgun doktora
öyle yemek falan değil ama
sokak sokak dolaşıp
güzel manzaralar uyduruyorsun
tekerlemeleri hep karıştırdığın için
gözünü kapayıp seçtin kendini
müteahhidin kötü fikirlerini çizerken
tutup kolundan bir mimarı
odasının rengini seven bir kızla tanıştırıyorsun
Ankara’da bunca insanın hesabı için
dizesi çıkışmayan bir şair gördün mü
çıkarıp kendini koyuyorsun masaya
bu defa,
oluyor...
kovadaki balıkları
yine sen atacaksın denize geri
unutma olur mu?
Takas'tan
Takas'tan